Avrupa Rüyası ile rüya gibi devam eden otobüsle Avrupa turumuz Rotterdam’ı geziyor. Hollanda’nın ikinci durağı burası. Her gün başka bir şehir derken adamlar çok ciddiymiş! Gezmeye devam ettikçe insan iyi ki de Avrupa Rüyası ile tura çıkmışım diyor. Baştan başa Avrupa turu yapmak için bulunmaz nimet! Ben size biraz Rotterdam’ı anlatayım hadi gelin!

Amsterdam’dan sonra ülkenin ikinci büyük şehri Rotterdam. Ayrıca burası bir liman kenti. Hem de Avrupa’nın en büyük limanı burada. Nüfusu 650 bin kişi kadar olmasına rağmen şehir gerçekten de büyük ve de gösterişli diyebilirim. İsmini şehrin içinden geçen Rotte ırmağından aldığını da söylemeden geçmeyelim.

Küp Evler (Kijk-Kubus)
Küp Evler, 1970’lerde Mimar Piet Blom tarafından yapılmış. Karşıdan baktığınızda çok da anlam veremediğiniz evlerin şekilleri ağaca benzetilmiş. Hep birlikte de ormanı simgeliyormuş. Piet Blom sanırım biraz doğaya düşkünmüş diyor insan bu evleri görünce. Evlerin malzemesi bile ahşap çünkü. Ayrıca bu evlerin altından yol da geçiyor.

Erasmus Köprüsü
Rotterdam’ın sembolü haline gelmiş olan Erasmus Köprüsü, 6 Eylül 1996’da tamamlanmış ve hizmete açılmış. Aynı yılın Ekim ayında ise araç trafiğine açılış gerçekleşmiş. Buradaki insanlar bu köprüye “Swan (Kuğu)” ismini vermişler.

Euromast Kulesi
Bir benzerini yine Avrupa Rüyası ile beraber Berlin’de görmüştük. Oradaki bir verici kulesiydi ama Rotterdam’da bulunan bir kule daha çok gözlem kulesi olarak inşa edilmiş. 100 metre yükseklikteki Euromast‘a 1970’te 85 metre yüksekliğindeki Space Tower eklenmiş ve şimdiki halini almış. Rotterdam’ın hemen hemen her yerinde görülebilen bu kuleye çıkıp da şehri izlemek isterseniz ufak bir ücret (9.50€) karşılığında bunu gerçekleştirebilirsiniz.

St. Laurenskerk
14 Mayıs 1940 tarihinde, Rotterdam'a düzenlenen hava saldırısında büyük bir zarar görmüş. Fakat yine de bu kilise şehirde tutunmayı başarmış tek Ortaçağ binası. Ben bir şehre geldiğimde genel tarihi anlamak için o şehrin büyük kiliselerini gezmeyi seviyorum. Çünkü insanlar inandıkları yerlerde daha çok iz bırakıyorlar. Sizin de Rotterdam’dayken vaktiniz olursa buraya gelip şöyle bi tarihe uzanmanızı tavsiye ederim. Özellikle bulabilirseniz şehrin bombardıman halindeyken kilisenin durumunu gösteren fotoğraflara mutlaka göz atın! Ben Amsterdam yorgunluğunu Rotterdam’da attım. Koşa koşa neşeyle dolaştığım Amsterdam’dan sonra gayet sakin bir hava içinde gezdiğim Rotterdam’ı unutulmaz anılarla arkamda bırakıyorum. Ama gezimiz bitmiyor tabii ki! Avrupa Rüyası ile otobüsle Avrupa turu tam gaz devam ediyor. Hani diyorum belki bir gün siz de otobüsle seyahat edip, ucuz Avrupa turu yapmak isterseniz, Avrupa Rüyası tarafından düzenlenen bu tura kesinlikle katılmalısınız. Kimbilir belki şehirde benim bıraktığım izleri sizler bulursunuz!