85 ülke, 220 şehir
gezisi gerçekleştirdik.
Portekiz, İber Yarımadası'nın batı ucunda, Atlas Okyanusu'nun hırçın dalgaları ile güneşin ısıttığı toprakların kucaklaştığı, tarihi keşiflerin ve eşsiz lezzetlerin anavatanıdır. Bir ülkeyi tanımanın en samimi yolu, şüphesiz ki sofrasına oturmaktan geçer. Söz konusu Portekiz mutfağı olduğunda ise bu sofra, sadece karın doyurulan bir yer değil, yüzyıllar süren denizcilik tarihinin, sömürge döneminden kalan baharat yollarının ve toprağa duyulan saygının bir tezahürüdür. Okyanusun tuzlu kokusuyla harmanlanan sokaklar, ızgaralardan yükselen dumanlar ve kadehlerde parıldayan yakut renkli şaraplar, ziyaretçileri duyusal yolculuğa davet eder.
Bu coğrafyada yemek, aceleye getirilmez. Üzerine konuşulur, tartışılır ve paylaşılır. Akdeniz diyeti ile Atlantik ürünlerinin mükemmel bir sentezi olan bu gastronomi kültürü, basit malzemelerin ustalıkla işlenerek nasıl sanat eserine dönüştüğünün kanıtıdır. Avrupa Portekiz mutfağı, komşusu İspanya’dan belirgin çizgilerle ayrılırken, kendine has karakterini kişniş, sarımsak, zeytinyağı ve deniz ürünleri üzerinden kurgular. Şimdi, bu lezzet okyanusuna daha yakından bakmak ve damaklarda iz bırakan soruların peşine düşmek gerekir. Avrupa Rüyası firmamızın sunduğu Portekiz tur paketleri kapsamında gurme dolu bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Portekizlilerin ulusal bir tutku haline getirdikleri, hatta kimliğinin bir parçası saydıkları yiyecek nedir diye sorulsa, cevap tereddütsüz Bacalhau olur. Kurutulmuş ve tuzlanmış morina balığı olan Bacalhau, taze balığın bol olduğu bir ülkede kulağa çelişkili gelebilir. Ancak bu durum, Portekiz’in şanlı denizcilik tarihiyle doğrudan ilişkilidir. Buzdolabının olmadığı dönemlerde, uzun okyanus seferlerine çıkan gemicilerin protein ihtiyacını karşılamak için geliştirilen tuzlama yöntemi, zamanla bir mutfak geleneğine dönüşmüştür.
Halk arasında, yılın her günü için farklı Bacalhau tarifleri olduğu söylenir. Hatta bazı kaynaklar bu sayının bini aştığını iddia eder. Bu balık, Noel sofralarının vazgeçilmezi olduğu gibi, sıradan bir Salı öğle yemeğinin de başrolündedir. Krema ve patatesle fırınlanan Bacalhau com Natas veya ızgarada pişirilip bol zeytinyağı ile servis edilen Bacalhau à Lagareiro, bu kültürel mirasın en lezzetli temsilcilerindendir. Portekiz yemekleri arasında bir ikon olan morina, sadece bir balık değil, Portekiz halkının zorluklara karşı dayanıklılığının ve yaratıcılığının simgesidir. Restoranlarda veya evlerde, bu balığın hazırlanışı neredeyse bir ritüel havasında gerçekleşir ve her ailenin nesilden nesile aktardığı gizli bir dokunuşu mutlaka vardır.
Atlas Okyanusu'nun soğuk suları, Portekiz kıyılarına dünyanın en kaliteli deniz ürünlerini taşır. Sadece morina ile sınırlı kalmayan bu zenginlik, kabuklulardan ahtapota, sardalyadan levreğe kadar uzanan geniş bir yelpaze sunar. Özellikle yaz aylarında, sokaklara kurulan ızgaralarda pişen sardalyaların kokusu, şehirlerin ve kasabaların atmosferini değiştirir. Portekiz deniz ürünleri denildiğinde akla gelen ilk şey tazeliktir. Balıklar genellikle karmaşık soslara boğulmadan, deniz suyunun doğal tadını koruyacak şekilde ızgara, haşlama veya buğulama teknikleriyle pişirilir.
Güney kıyılarına inildiğinde ise durum daha da renklenir. Algarve deniz ürünleri, bölgeye özgü Cataplana adı verilen bakır tencerelerde, sebzeler ve baharatlarla birlikte ağır ağır pişirilerek servis edilir. Bu da, denizden babası çıksa yiyecek olanlar için gerçek bir şölendir. Ahtapot, o kadar yumuşak pişirilir ki, ağızda dağılır. Karidesler, yengeçler ve midyeler, okyanusun tuzunu ve mineralini damaklara taşır. Bu lezzetler, Portekiz geleneksel yemekler kategorisinin en taze ve en dinamik yüzünü oluşturur. Bir sahil kasabasında, gün batımına karşı yenen deniz ürünlü pilav, seyahat severler için paha biçilemez bir anıya dönüşür.

Tuzlu lezzetlerin ardından gelen tatlı faslı, Portekiz'de bambaşka bir boyuttur. Ülkenin tatlı kültürü, büyük ölçüde manastır kökenlidir. Yüzyıllar önce manastırlarda rahibeler, kıyafetlerini kolalamak için yumurta aklarını kullanır, artan sarıları ise ziyan etmeyip şekerle karıştırarak tatlılar yaparlardı. Bu pratik çözüm, bugün dünyaca ünlü Portekiz tatlıları efsanesinin doğuşuna neden olmuştur. Yumurta sarısının başrolde olduğu bu tatlılar, yoğun kıvamları ve altın sarısı renkleriyle iştah kabartır.
Bu tatlıların şüphesiz en ünlüsü, tüm dünyanın tanıdığı Pastel de Nata'dır. Milföy hamurunun çıtırlığı ile muhallebinin yumuşaklığını buluşturan bu lezzet, üzerine serpilen tarçın ile tamamlanır. Peki, en iyi Pastel de Nata nerede yenir? Bu sorunun cevabı genellikle Lizbon'un Belem bölgesindeki tarihi pastaneyi işaret etse de ülkenin dört bir yanında ustalıkla hazırlanan versiyonlarını bulmak mümkündür. Sabah kahvesinin yanında, öğleden sonra atıştırmalığında veya akşam yemeği sonrasında, günün her saati bu tatlıya ulaşmak mümkündür. Sadece Pastel de Nata değil, yumurta tatlısı veya bademli tartlar da bu şekerli mirasın önemli parçalarıdır.
Bu eşsiz lezzetleri okurken bile burnunuza okyanus kokusunun, damağınıza ise taze pişmiş Pastel de Nata’nın tadının geldiğini hisseder gibisiniz. Burada, hayalleri gerçeğe dönüştüren Avrupa Rüyası devreye giriyor. Sadece okumakla yetinmeyip, yerinde deneyimlemek isteyen gezginler için özenle hazırlanan rotalar, Portekiz’in bu gastronomik hazinelerini keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunuyor. Profesyonel rehberlik hizmetimiz ve konforlu ulaşım imkanlarıyla, bir restoranda menüyü incelerken veya bir şarap mahzeninde tadım yaparken kendinizi yalnız hissetmezsiniz. Avrupa Rüyası ile çıkılan yolculuklarda, sadece turistik yerleri görmekle kalmaz, aynı zamanda o coğrafyanın ruhunu, yani mutfağını da derinlemesine yaşama şansı bulursunuz.
Yemek kadar önemli bir diğer unsur ise şaraptır. Portekiz, dünyanın en eski ve en köklü şarap bölgelerinden bazılarına ev sahipliği yapar. Portekiz şarap kültürü, sadece bir içecek üretiminden ibaret değil, toprağın, iklimin ve insan emeğinin şişelenmiş halidir. Kuzeydeki Douro Vadisi, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan teraslı bağlarıyla, dünyaca ünlü Porto şarabının doğum yeridir. Bu tatlı ve alkol oranı yüksek şarap, genellikle yemek sonrasında tatlılarla veya peynirlerle eşleştirilir.
Ancak Portekiz şarapları sadece Porto şarabından ibaret değildir. Minho bölgesinin genç, hafif asitli ve ferahlatıcı şarabı Yeşil Şarap, özellikle deniz ürünleriyle mükemmel bir uyum sağlar. Alentejo bölgesinin gövdeli kırmızıları ise et yemeklerinin vazgeçilmez eşlikçisidir. Seyahatiniz sırasında katılacağınız bir Portekiz şarap tadımı etkinliği, üzümün yolculuğuna tanıklık etmenizi sağlar. Bağların arasında dolaşmak, mahzenlerin serinliğinde fıçıların kokusunu içine çekmek, bu kültürün derinliğini anlamak için gereklidir. Her bölgenin kendine has üzüm çeşitleri ve üretim teknikleri, ülkeyi adeta bir şarap laboratuvarına dönüştürmüştür.

Portekiz’de her şehrin, her kasabanın kendine özgü bir lezzet haritası vardır. Başkent Lizbon, kozmopolit yapısıyla hem geleneksel Tascalarda hem de Michelin yıldızlı modern mekanlarda ziyaretçilerini ağırlar. Lizbon restoranları, taze deniz ürünlerinden modern füzyon mutfağına kadar geniş bir yelpaze sunar. Özellikle Alfama veya Bairro Alto bölgelerinde, Fado müziği eşliğinde yenen bir akşam yemeği, şehrin melankolik ama bir o kadar da keyifli ruhunu yansıtır.
· Kuzeye doğru çıkıldığında, Porto şehri, daha doyurucu ve rustik lezzetlerle karşınıza çıkar.
· Bir Porto yemek rehberi hazırlarken, şehrin simgesi haline gelen Francesinhayı listeye eklememek büyük bir hata olur.
· Ekmek, sosis, jambon ve bifteğin, erimiş peynir ve özel bir sosla kaplanmasıyla hazırlanan bu küçük Fransız kızı, kalori hesabı yapanların uzak durması gereken, ancak lezzet tutkunlarının bayılacağı bir bombadır.
· Bununla birlikte, işkembe yemekleri de Porto mutfağının karakteristik özelliklerindendir.
Anakaradan uzaklaşıp adalara yöneldiğimizde, Madeira mutfağı tropikal meyvelerin ve okyanus balıklarının egzotik dansını sergiler. Siyah kılıç balığı ile muzun birlikte servis edildiği tabaklar, Madeira'nın cesur mutfak anlayışının bir göstergesidir. Ayrıca, adaya özgü şişte et, defne yaprağına sarılarak pişirilir ve eşsiz bir aroma kazanır.
Portekiz’i sadece turistik mekanlarıyla değil, damak tadıyla da keşfetmek isteyenler için seçenekler sınırsızdır. Kapsamlı bir Portekiz gastronomi turu, sizi yerel pazarların renkli tezgahlarından, nesillerdir aynı ailenin işlettiği fırınlara kadar götürür. Lizbon’daki Mercado da Ribeira gibi modern pazar yerleri, ülkenin en iyi şeflerinin lezzetlerini tek bir çatı altında toplarken, daha yerel pazarlar olan Mercado de Bolhão gibi yerler, halkın günlük alışveriş ritüelini gözlemleme fırsatı sunar.
Bir gezgin için en değerli anlar, turist tuzaklarından uzaklaşıp yerel halkın tercih ettiği Portekiz lezzet durakları keşfedildiğinde yaşanır. Küçük bir sokak arasında, menüsü bile olmayan, sadece günün yemeğinin çıktığı bir lokantada yenen yemek, bazen en lüks restorandan daha tatmin edici olabilir. Bu tür deneyimler için Portekiz yemek turları harika bir rehber niteliğindedir. Yerel rehberler eşliğinde yapılan bu turlar, hem gizli kalmış lezzet noktalarını ortaya çıkarır hem de yemeklerin arkasındaki hikayeleri öğrenmenizi sağlar.
Gerçek Portekiz gurme deneyimleri, sadece yemek yemekle sınırlı değildir. Aynı zamanda o yemeğin üretim sürecine tanıklık etmeyi de kapsar. Bir zeytinyağı fabrikasını ziyaret etmek, peynir yapım atölyesine katılmak veya bir balıkçı teknesinin limana yanaşmasını izlemek, tabağınızdaki yemeğe duyduğunuz saygıyı artırır. Portekiz yöresel mutfak çeşitliliği, Alentejo’nun domuz etli güveçlerinden, Azor Adaları’nın volkanik toprakta pişen yemeklerine kadar uzanır ve her bölge ayrı bir keşif alanıdır. İyi planlanmış bir Portekiz yemek ve şarap rehberi, bu zenginliği sistematik bir şekilde deneyimlemenize yardımcı olur.
Portekiz mutfağının derinliklerine yaptığımız bu yazıdaki yolculuk, eminiz ki iştahınızı kabartmış ve seyahat tutkunuzu alevlendirmiştir. Ancak bu lezzetleri sadece satırlardan okumak, okyanusun kenarında taze bir balığı tatmanın veya tarihi bir mahzende yıllanmış bir şarabı yudumlamanın yerini asla tutamaz. Avrupa Rüyası olarak size hayal ettiğinizden çok daha fazlasını vadediyoruz. Yılların verdiği tecrübe ve bölgeye hakim uzman rehberlerimizle, Portekiz’in sadece görünen yüzünü değil, damaklarda iz bırakan gizli hazinelerini de keşfetmenizi sağlıyoruz.
Bizimle çıkacağınız yolculukta, Lizbon'un dar sokaklarında kaybolurken en iyi Pastel de Nata'nın kokusunu takip edecek, Porto'da nehir kenarında gün batımına karşı yöresel lezzetlerin tadına bakacaksınız. Avrupa Rüyası turları, klasik bir gezinin ötesine geçerek, gittiğiniz ülkenin kültürünü tüm duyularınızla hissetmeniz için kurgulanmıştır. Ulaşımdan konaklamaya, rota planlamasından yerel ipuçlarına kadar her detayın sizin adınıza düşünüldüğü bu serüvende, size sadece anın ve lezzetin tadını çıkarmak kalır.
4030+ kez okundu.Yeni turlar, özel fırsatlar ve ilham verici seyahat içerikleri için e-posta listemize katıl!
gezisi gerçekleştirdik.
gezgin ile Avrupa’yı keşfettik.
KM yol katettik.
4.8 değerlendirme
Avrupa Rüyası ile ekonomik bir şekilde tek seferde birçok ülkeyi keşfedin! Ekstra tur ücreti yok, tüm geziler fiyata dahil. Profesyonel kokartlı rehberler, konforlu oteller ve benzersiz rotalar ile Avrupa’yı en keyifli şekilde yaşayın.
Tur sayfasındaki “Başvuru Yap” formunu doldurun ve seyahat sözleşmesini onaylayın. İlk taksiti ödediğinizde kaydınız tamamlanır ve Avrupa Rüyası’yla yolculuğunuz başlar!
Hayır, ödemezsiniz. Avrupa Rüyası’nda tek başına katıldığınızda 1000 Euro’ya varan single farkı uygulanmaz. Sizi, mesleğinize ve yaşınıza uygun bir katılımcı ile eşleştiririz; böylece ek ücret ödemeden konforlu bir şekilde seyahat edebilirsiniz.
Hayır, ödemezsiniz. Avrupa Rüyası, “tüm ekstra turlar dahil” anlayışıyla hareket eder ve sizden hiçbir ekstra tur ücreti talep etmez. Turlarımızdaki tüm ekstra geziler katılımcılarımıza hediye olarak dahildir.
Avrupa Rüyası, herkesin Avrupa’yı keşfedebilmesi için ekonomik turlar sunar. Tüm rotalarımız, katılımcıların en uygun maliyetle en fazla deneyimi yaşaması hedefiyle hazırlanır. Tur ücretleri; toplam tur süresi, konaklama sayısı, gezilen şehirler ve sezona göre değişiklik gösterebilir. Kısacası, Avrupa Rüyası ile en uygun fiyatla Avrupa’yı gezmek mümkün!
Hayır, gerekmiyor. Avrupa Rüyası turlarında yabancı dil bilme şartı yoktur. Tur boyunca yabancı dil bilen profesyonel kokartlı rehberlerimiz size her şehirde eşlik eder ve ihtiyaç duyduğunuzda yardımcı olur. Günlük ifadeleri bilmeniz gezinizde kolaylık sağlar, ancak bilmeseniz de hiç sorun değil rehberlerimiz her adımda yanınızda!
Avrupa Rüyası turlarındaki tüm zaman planlamaları, uzman operasyon birimimiz tarafından önceden test edilip en verimli şekilde hazırlanmıştır. Her şehirde geçirilen süre; şehrin büyüklüğü, popülerliği ve görülmesi gereken yerlerin yoğunluğuna göre belirlenir. Böylece zamanınızı en iyi şekilde değerlendirir, her sabah yeni bir şehirde uyanmanın keyfini yaşarsınız.
Kesinlikle hayır! Avrupa Rüyası turları sıcak ve samimi bir aile ortamında gerçekleşir. Tek başına katılsanız bile kısa sürede yeni arkadaşlıklar kurar, birlikte keşfetmenin keyfini yaşarsınız. Ayrıca size yaşınıza ve profilinize uygun bir oda ve koltuk arkadaşı eşleştirilir. Yani bu yolculukta asla yalnız kalmazsınız!
Avrupa Rüyası turlarında şehirleri profesyonel kokartlı rehberlerimizle gezersiniz. Her şehre varmadan önce otobüste bilgilendirme yapılır, ardından rehber eşliğinde şehir turu gerçekleştirilir. Tarihi yerleri gezer, rehberimizden öneriler alır ve sonrasında verilen serbest zamanda şehri kendi temponuzda deneyimleyebilirsiniz.
Avrupa Rüyası turlarında her katılımcı 1 orta boy valiz ve 1 sırt çantası getirebilir. Otobüslerde bagaj alanı sınırlı olduğu için büyük boy valizler kabul edilmez. Uçaklı turlarda valiz kilo sınırı, tur öncesinde yol danışmanları tarafından paylaşılır. Tur öncesi size gönderilecek “Bilin İstedik” listesinde, valizinizde bulunması gereken eşyalar detaylı olarak yer alır. Gündüz otobüste ihtiyaç duyabileceğiniz eşyaları sırt çantanıza almayı unutmayın.
Avrupa Rüyası turlarında ekstra tur ücreti alınmaz, bu nedenle harcamalar tamamen kişisel tercihlere bağlıdır. Yemek, alışveriş ve kişisel ihtiyaçlar için 1 haftalık turlarda ortalama 600–700 Euro, 10 günlük turlarda ise 1000 Euro civarı cep harçlığı yeterlidir. Tur öncesinde yol danışmanlarımız size, yanınıza almanız gerekenleri içeren “Bilin İstedik” listesini iletecektir. Yurtdışında nakit Euro veya uluslararası geçerli kredi kartlarıyla da harcama yapabilirsiniz.
Güvenli, 3D destekli online ödeme sistemi
Bütçene uygun ödeme planı ile hayalindeki tura çık.
Seyahat öncesi ve sırasında bize dilediğiniz an ulaşabilirsiniz.
Vize süreci, valiz listesi, önemli ipuçları ve daha fazlası.
Bugüne kadar 19.000’den fazla gezginle Avrupa’yı keşfettik.
Planlar değişebilir, biz daima buradayız.