85 ülke, 220 şehir
gezisi gerçekleştirdik.
İskoçya, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda damaklarda iz bırakan, karakterli ve köklü bir mutfak mirasına da ev sahipliği yapar. Bu coğrafyanın sert iklimi, insanlarını dayanıklı kıldığı gibi mutfağını da şekillendirmiş, basit ama besleyici, yerel ama dünyaca ünlü lezzetlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. İskoç mutfağı, dışarıdan bakıldığında gizemli, içine girildiğinde ise şaşırtıcı derecede zengin ve misafirperver bir dünyadır. Yulafın, av etlerinin, taptaze deniz ürünlerinin ve elbette yaşam suyu olarak adlandırılan viskinin başrolde olduğu bu gastronomi yolculuğuna çıkmaya hazır olun. İskoç mutfağını yakından keşfetmek için Avrupa Rüyası acentemizin İskoç tur paketleri sizleri bekliyor.
İskoçya’nın mutfak kültürü, coğrafyanın sunduğu nimetlerle doğrudan ilişkilidir. Dağlık arazilerde yetişen koyunlar, nehirlerdeki somonlar ve verimli topraklardaki tahıllar, bu mutfağın temel taşlarını oluşturur. İskoç yemekleri, genellikle doyurucu, içi ısıtan ve enerji veren tariflerden oluşur. Tarih boyunca çiftçilerin ve işçilerin zorlu hava koşullarında çalışabilmeleri için ihtiyaç duydukları enerjiyi sağlayan bu tabaklar, günümüzde modern dokunuşlarla gurme lezzetlere dönüşmüştür. İskoç mutfak kültürü, israfı sevmeyen, eldeki malzemeyi en iyi şekilde değerlendiren ve sadeliğin içindeki lezzeti arayan bir felsefeye dayanır. Fransız mutfağının tarihsel etkisiyle harmanlanan yerel gelenekler, ortaya hem rustik hem de sofistike bir yelpaze çıkarmıştır.
İskoçya denildiğinde akla gelen ilk yemek şüphesiz Haggis’tir. Peki, tüm dünyada merak uyandıran Haggis nedir? Geleneksel olarak koyunun sakatatlarının soğan, yulaf ezmesi, iç yağı ve çeşitli baharatlarla harmanlanıp yine koyunun işkembesine doldurularak haşlanmasıyla elde edilen bir tür dolmadır. Kulağa ilk başta sıra dışı gelse de doğru yapıldığında baharatlı, cevizimsi dokusu ve zengin aromasıyla damak çatlatan bir lezzettir. Haggis nasıl yapılır sorusunun cevabı, aslında kasaplık ustalığı ve baharat dengesinde gizlidir. Günümüzde modern versiyonları suni kılıflarda veya vejetaryen alternatiflerle de sunulsa da özündeki o baharatlı ve yulafın verdiği dokulu yapı değişmez. Yanında genellikle neeps and tatties ile servis edilir.

Haggis sadece bir yemek değil, İskoç ulusal kimliğinin bir parçasıdır. Bu yemeğin en görkemli şekilde sunulduğu zaman ise her yıl 25 Ocak’ta kutlanan Burns Gecesi’dir. Ünlü İskoç şair Robert Burns’ün doğum gününü kutlamak için düzenlenen bu etkinliklerde Burns Night haggis geleneği başroldedir. Yemeğin salona girmesiyle birlikte gayda çalınır, şairin Haggis’e yazdığı şiir coşkuyla okunur ve ardından kadehler kaldırılır. Bu ritüel, Haggis gelenekleri arasında en önemlisidir ve İskoçya’nın kültürel mirasına ne kadar sahip çıktığının bir göstergesidir.
İskoçya’nın soğuk ve berrak suları, dünyanın en kaliteli deniz ürünlerine ev sahipliği yapar. Bu suların kralı ise tartışmasız İskoç somonu olarak bilinir. Sıkı eti, ideal yağ oranı ve zengin lezzetiyle şeflerin gözdesi olan bu balık, İskoç ihracatının da yıldızıdır. Füme edilerek kahvaltılarda, ızgara yapılarak akşam yemeklerinde veya sashimi olarak modern sunumlarda karşımıza çıkar. İskoç somonu tarifleri genellikle balığın kendi lezzetini gölgelemeyecek sade pişirme tekniklerine odaklanır. Limon, dereotu ve hafif bir tereyağı sosu, bu muazzam lezzeti taçlandırmak için yeterlidir.
Somonun yanı sıra, İskoçya deniz ürünleri konusunda bir cennettir. Ülkenin batı kıyılarındaki loch’lardan ve denizden çıkarılan istiridye, tarak, ıstakoz ve yengeçler, tazelikleriyle baş döndürür. Özellikle Oban gibi sahil kasabalarında, denizden o sabah çıkmış ürünleri yiyebileceğiniz küçük seafood shackler bulunur. Bu bölgelerde yapılan İskoçya gurme turu, denizden çıkacak en güzel lezzetleri tatmak isteyenler için unutulmaz bir deneyimdir.
Tatlılara geçtiğimizde karşımıza çıkan ilk lezzet, tereyağının en güzel halidir. Shortbread nedir diye soranlar için verilecek en basit cevap un, şeker ve bol miktarda tereyağının muhteşem uyumudur. Ağızda dağılan kıyır kıyır yapısı, onu diğer kurabiyelerden ayırır. Tarihi 12. yüzyıla kadar dayanan Shortbread kurabiye, eskiden sadece yılbaşı ve düğün gibi özel günlerde tüketilen lüks bir yiyecekti. Bugün ise İskoçya’nın her köşesinde, her çay saatinin yanında bulabileceğiniz bir klasiktir. Kaliteli bir shortbread’in sırrı, kullanılan tereyağının kalitesinde ve hamurun fazla yoğrulmamasında saklıdır.
İskoçların tatlı düşkünlüğü sadece kurabiye ile sınırlı değildir. İskoç tatlıları arasında en ünlülerinden biri de Cranachandır. Kavrulmuş yulaf, krema, viski ve taze ahududunun katmanlar halinde sunulduğu bu tatlı, İskoçya’nın kasedeki hali olarak tanımlanabilir. Ayrıca kuru meyvelerle yapılan ağır kekler ve buharda pişirilen pudingler, soğuk kış günlerinde iç ısıtan şekerlemelerdir. Bu tatlıların birçoğunda viski aromasını hissetmek mümkündür, çünkü viski burada sadece bir içecek değil, bir lezzet vericidir.
Tam da bu noktada, İskoçya’nın bu eşsiz lezzetlerini yerinde tatmak, Edinburgh’un tarihi sokaklarında kaybolmak ve Highland’in büyüleyici doğasında bir nefes almak isteyenler için harika bir fırsattan bahsetmek gerekir. Avrupa Rüyası olarak düzenlediğimiz kapsamlı Britanya turları ile sizi sadece turistik yerlere değil, İskoç kültürünün kalbine, o mis gibi tereyağlı shortbread kokularının ve isli viski fıçılarının olduğu diyarlara götürüyor. Profesyonel rehberlik ve konforlu seyahat anlayışıyla, bu gastronomik masalı gerçeğe dönüştürmeniz mümkündür.
Kelt dilinde uisge beatha yani yaşam suyu anlamına gelen viski, İskoçya’nın dünyaya en büyük hediyesidir. İskoç whisky kültürü, sadece bir alkollü içecek tüketimi değil, bir ritüel, bir tarih ve bir sanattır. Yüzyıllar boyunca keşişlerden kaçakçılara, oradan da devasa endüstriyel tesislere uzanan bu süreçte viski, İskoçya’nın ruhunu şişelemiştir. Arpa, su ve maya gibi basit malzemelerin, bakır imbiklerde damıtılıp meşe fıçılarda yıllanmasıyla oluşan bu sihir, sabrın ve ustalığın ürünüdür.
Bir viskinin tadı, üretildiği bölgenin suyundan, havasından ve toprağından etkilenir. İskoç viski çeşitleri genel olarak Single Malt ve Blended olarak ayrılsa da, asıl büyü bölgelerin karakteristiğinde yatar. Beş ana viski bölgesi vardır ve her biri farklı bir profil sunar. İskoç viskisi denildiğinde akla gelen bu çeşitlilik, damak tadınıza uygun olanı bulmanız için geniş bir alan yaratır.

Coğrafya kaderdir sözü viski için de geçerlidir.
· İskoçya Highland viskisi vbölgenin genişliği nedeniyle çok çeşitli tatlar sunar ancak genel olarak dolgun, bazen bal ve heather yani süpürge otu notaları taşıyan, bazen de hafif baharatlı karakterdedir.
· İskoçya Speyside viskisi İskoçya’daki damıtımevlerinin yarısından fazlası buradadır. Genellikle zarif, meyvemsi, vanilya ve bal notalarıyla bilinen, içimi daha yumuşak viskilerdir. Viskiye yeni başlayanlar için harika bir giriş noktasıdır.
· İskoçya Islay viskisi seversin ya da nefret edersin kategorisindedir. Adadaki turba yatakları nedeniyle, arpanın kurutulması sırasında yoğun bir is ve duman kokusu siner. Deniz yosunu, iyot ve yoğun duman kokusuyla çok güçlü bir karaktere sahiptir.
Viski tutkunları için İskoçya viski rotası Whisky Trail, bir hac yolculuğu gibidir. Özellikle Speyside bölgesinde yoğunlaşan bu rota, dünyaca ünlü markaların evlerini ziyaret etme şansı sunar. İskoçya viski fabrikaları veya daha doğru tabirle damıtımevleri, ziyaretçilere üretim sürecini baştan sona gösterir. Arpanın mayalanmasından bakır imbiklerin şekline, fıçıların saklandığı mahzenlerin meleklerin payı kokan havasına kadar her detayı yerinde görmek büyüleyicidir. İskoç distilleri turları genellikle tadımla son bulur.
Viski içmek bir eylemdir, ancak İskoç viski tadımı bir deneyimdir. Öncelikle rengine bakılır, ardından kadeh hafifçe çevrilerek bacakların viskinin camda bıraktığı izin süzülmesi izlenir. En önemli aşama koklamadır. Burnunuzu kadehe sokup o ilk aromaları almanız gerekir. Son olarak damakta gezdirilerek tadına bakılır. Uzmanlar, aromaları açığa çıkarmak için viskiye birkaç damla su eklenmesini önerir. Bir İskoçya özel viski tadım turu sırasında, uzman rehberler size duman, meyve, baharat veya meşe notalarını nasıl ayırt edeceğinizi öğretir.
İskoçya’da sosyalleşmenin kalbi publarda atar. İskoçya pub kültürü, sadece içki içilen yerler değil, topluluğun bir araya geldiği, canlı müziklerin yapıldığı, hikayelerin anlatıldığı sıcak ortamlardır. Akşamları bir pub’a girdiğinizde, elinde İskoç içkileri olan yerel halkın samimi sohbetine tanık olursunuz. Geleneksel müzik seansları, bu kültürün ayrılmaz bir parçasıdır. Bir yandan yerel bir ale bira veya viski yudumlarken, diğer yandan keman ve gayda sesleri eşliğinde İskoç ruhunu hissedersiniz.
Son yıllarda yükselen bir trend olan İskoçya gastronomi turları, ülkenin sadece manzaradan ibaret olmadığını kanıtlıyor. Edinburgh ve Glasgow gibi şehirlerde düzenlenen İskoçya yemek turları, gizli kalmış lezzet duraklarını keşfetmenizi sağlar. Bu turlar, tarihi pazarlardan başlayıp ödüllü restoranlara kadar uzanan bir yelpazede İskoçya lezzet rotaları oluşturur. Hem sokak lezzetlerini hem de fine dining deneyimlerini bir arada sunan İskoç mutfağı turları, yerel üreticilerle tanışma fırsatı da yaratır.
Seyahatiniz öncesinde İskoçya yeme içme rehberi oluştururken listenize eklemeniz gerekenler bellidir. Kahvaltıda Full Scottish Breakfast, öğlenleri belki bir kase Cullen Skink, akşamları ise geyik eti veya Aberdeen Angus sığır eti. İskoçya’da ne yenir sorusunun cevabı mevsime göre değişse de kalite değişmez. İskoçya restoran önerileri arıyorsanız, The Witchery gibi tarihi atmosfer sunan yerlerden, sahil kasabalarındaki salaş balıkçılara kadar geniş bir skalanız var. Özellikle Michelin yıldızlı restoranların sayısındaki artış, İskoçya gastronomi deneyimi seviyesini yukarılara taşımıştır.

Şehir merkezlerinde kurulan İskoçya pazar yerleri, en taze ürünlere ulaşmak için en doğru adreslerdir. Edinburgh Farmers' Market gibi yerlerde, yerel peynirleri, ev yapımı reçelleri, taze pişmiş ekmekleri ve İskoçya yerel lezzetleri olarak kabul edilen el yapımı börekleri bulabilirsiniz. Bu pazarlar, yerel halkla kaynaşmak ve İskoçya’nın bereketli topraklarının sunduklarını birinci elden görmek için harikadır. İskoçya tatilinde yeme içme planı yaparken, hafta sonları kurulan bu pazarları mutlaka rotanıza eklemelisiniz.
Sadece içmek değil, sürecin parçası olmak isteyenler için İskoçya viski turları eşsizdir. İster günübirlik bir tur olsun, ister birkaç günü kapsayan detaylı bir gezi, bu turlar size bir kadehin arkasındaki emeği gösterir. İskoçya Islay viskisi için adaya yapılan feribot yolculukları veya dağların arasından geçerek ulaşılan Highland damıtımevleri, yolculuğun kendisini de bir ödül haline getirir.
İskoçya, sadece bir harita üzerindeki toprak parçası değil, rüzgarın fısıldadığı efsanelerin, turba kokulu viskilerin ve misafirperver sofraların diyarıdır. Bu yazıda bahsettiğimiz İskoç yemekleri, tarihi publar, uçsuz bucaksız yeşillikler ve o eşsiz atmosferi kelimelerle anlatmak bir yere kadar mümkündür. Asıl büyü, oradaki havayı soluduğunuzda başlar. İskoç somonu tarifleri okumak yerine o somonu Loch Fyne kıyısında yemek, Haggis nasıl yapılır videosu izlemek yerine Edinburgh’da geleneksel bir restoranda tadına bakmak, hayatınızda unutamayacağınız anılar bırakacaktır.
Burada, hayallerinizi ertelememeniz için Avrupa Rüyası devreye giriyor. Yılların verdiği tecrübe ve özenle hazırlanan rotalarımız sayesinde, İskoçya’nın hem en popüler noktalarını hem de kıyıda köşede kalmış gizli hazinelerini keşfetme şansı sunuyoruz. Avrupa Rüyası’nın Büyük Britanya turları ile vize süreçlerinden konaklamaya, ulaşımda rehberliğe kadar her detay sizin için düşünülmüşken, size sadece anın tadını çıkarmak kalıyor. İster bir viski damıtımevinde Slàinte Mhath şerefe diyerek kadeh kaldırın ister Edinburgh Kalesi’ne nazır bir kafede shortbread’inizin tadını çıkarın. Biz sizi bu masalın başkahramanı olmaya davet ediyoruz.
4020+ kez okundu.Yeni turlar, özel fırsatlar ve ilham verici seyahat içerikleri için e-posta listemize katıl!
gezisi gerçekleştirdik.
gezgin ile Avrupa’yı keşfettik.
KM yol katettik.
4.8 değerlendirme
Avrupa Rüyası ile ekonomik bir şekilde tek seferde birçok ülkeyi keşfedin! Ekstra tur ücreti yok, tüm geziler fiyata dahil. Profesyonel kokartlı rehberler, konforlu oteller ve benzersiz rotalar ile Avrupa’yı en keyifli şekilde yaşayın.
Tur sayfasındaki “Başvuru Yap” formunu doldurun ve seyahat sözleşmesini onaylayın. İlk taksiti ödediğinizde kaydınız tamamlanır ve Avrupa Rüyası’yla yolculuğunuz başlar!
Hayır, ödemezsiniz. Avrupa Rüyası’nda tek başına katıldığınızda 1000 Euro’ya varan single farkı uygulanmaz. Sizi, mesleğinize ve yaşınıza uygun bir katılımcı ile eşleştiririz; böylece ek ücret ödemeden konforlu bir şekilde seyahat edebilirsiniz.
Hayır, ödemezsiniz. Avrupa Rüyası, “tüm ekstra turlar dahil” anlayışıyla hareket eder ve sizden hiçbir ekstra tur ücreti talep etmez. Turlarımızdaki tüm ekstra geziler katılımcılarımıza hediye olarak dahildir.
Avrupa Rüyası, herkesin Avrupa’yı keşfedebilmesi için ekonomik turlar sunar. Tüm rotalarımız, katılımcıların en uygun maliyetle en fazla deneyimi yaşaması hedefiyle hazırlanır. Tur ücretleri; toplam tur süresi, konaklama sayısı, gezilen şehirler ve sezona göre değişiklik gösterebilir. Kısacası, Avrupa Rüyası ile en uygun fiyatla Avrupa’yı gezmek mümkün!
Hayır, gerekmiyor. Avrupa Rüyası turlarında yabancı dil bilme şartı yoktur. Tur boyunca yabancı dil bilen profesyonel kokartlı rehberlerimiz size her şehirde eşlik eder ve ihtiyaç duyduğunuzda yardımcı olur. Günlük ifadeleri bilmeniz gezinizde kolaylık sağlar, ancak bilmeseniz de hiç sorun değil rehberlerimiz her adımda yanınızda!
Avrupa Rüyası turlarındaki tüm zaman planlamaları, uzman operasyon birimimiz tarafından önceden test edilip en verimli şekilde hazırlanmıştır. Her şehirde geçirilen süre; şehrin büyüklüğü, popülerliği ve görülmesi gereken yerlerin yoğunluğuna göre belirlenir. Böylece zamanınızı en iyi şekilde değerlendirir, her sabah yeni bir şehirde uyanmanın keyfini yaşarsınız.
Kesinlikle hayır! Avrupa Rüyası turları sıcak ve samimi bir aile ortamında gerçekleşir. Tek başına katılsanız bile kısa sürede yeni arkadaşlıklar kurar, birlikte keşfetmenin keyfini yaşarsınız. Ayrıca size yaşınıza ve profilinize uygun bir oda ve koltuk arkadaşı eşleştirilir. Yani bu yolculukta asla yalnız kalmazsınız!
Avrupa Rüyası turlarında şehirleri profesyonel kokartlı rehberlerimizle gezersiniz. Her şehre varmadan önce otobüste bilgilendirme yapılır, ardından rehber eşliğinde şehir turu gerçekleştirilir. Tarihi yerleri gezer, rehberimizden öneriler alır ve sonrasında verilen serbest zamanda şehri kendi temponuzda deneyimleyebilirsiniz.
Avrupa Rüyası turlarında her katılımcı 1 orta boy valiz ve 1 sırt çantası getirebilir. Otobüslerde bagaj alanı sınırlı olduğu için büyük boy valizler kabul edilmez. Uçaklı turlarda valiz kilo sınırı, tur öncesinde yol danışmanları tarafından paylaşılır. Tur öncesi size gönderilecek “Bilin İstedik” listesinde, valizinizde bulunması gereken eşyalar detaylı olarak yer alır. Gündüz otobüste ihtiyaç duyabileceğiniz eşyaları sırt çantanıza almayı unutmayın.
Avrupa Rüyası turlarında ekstra tur ücreti alınmaz, bu nedenle harcamalar tamamen kişisel tercihlere bağlıdır. Yemek, alışveriş ve kişisel ihtiyaçlar için 1 haftalık turlarda ortalama 600–700 Euro, 10 günlük turlarda ise 1000 Euro civarı cep harçlığı yeterlidir. Tur öncesinde yol danışmanlarımız size, yanınıza almanız gerekenleri içeren “Bilin İstedik” listesini iletecektir. Yurtdışında nakit Euro veya uluslararası geçerli kredi kartlarıyla da harcama yapabilirsiniz.
Güvenli, 3D destekli online ödeme sistemi
Bütçene uygun ödeme planı ile hayalindeki tura çık.
Seyahat öncesi ve sırasında bize dilediğiniz an ulaşabilirsiniz.
Vize süreci, valiz listesi, önemli ipuçları ve daha fazlası.
Bugüne kadar 19.000’den fazla gezginle Avrupa’yı keşfettik.
Planlar değişebilir, biz daima buradayız.