Palermo Gezi Rehberi

Palermo, sadece bir şehir değil, adeta yaşayan, nefes alan, gürültülü ama bir o kadar da ahenkli bir organizmadır. Goethe’nin o meşhur sözünü hatırlarsınız. 

“Sicilya'yı görmeden İtalya'yı anlamak mümkün değildir.”

Palermo, bu cümlenin ete kemiğe büründüğü Akdeniz'in en büyük adasının kalbinin attığı yerdir. Burası size parlak vitrinler, kusursuzca sıralanmış binalar sunmaz. Aksine, duvarlarından tarih fışkıran, sokaklarında hayatın en ham haliyle aktığı, her köşe başında sizi şaşırtacak bir zıtlıkla karşılayan kaotik bir güzellik vaat eder. Palermo Gezi Rehberi ise birçok önemli konuda size ışık tutar.

Bir Palermo Gezi Rehberi'nin Olmazsa Olmazları Nelerdir?

Palermo'nun tarihi merkezi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan anıtlarıyla adeta bir açık hava müzesidir. Bu müzenin en değerli eserlerini keşfetmeden geziniz tamamlanmış sayılmaz:

Palermo Katedrali 

Bu yapı, Palermo'nun mimari bir özgeçmişi gibidir. 1185 yılında, bir Bizans bazilikasının kalıntıları üzerine bir cami olarak inşa edilmiş, sonrasında Normanlar tarafından kiliseye çevrilmiş ve yüzyıllar boyunca Gotik, Barok ve Neoklasik eklemelerle bugünkü eklektik ve büyüleyici formuna kavuşmuştur. Dış cephesindeki Arap Norman oymaları ve Gotik portalları incelerken zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. İçeride, Sicilya Krallığı'nın kurucusu II. Ruggero gibi önemli hükümdarların porfir lahitleri bulunur. Mutlaka yapılması gereken ise dar merdivenlerden tırmanarak katedralin çatısına çıkmak ve şehrin kırmızı kiremitli çatılarını, arkadaki dağları ve masmavi Tiren Denizi'ni kucaklayan o nefes kesici manzarayı izlemektir.

Norman Sarayı Palazzo dei Normanni ve Palatina Şapeli

Avrupa'nın en eski kraliyet ikametgâhı olan bu saray, dışarıdan bakıldığında kale benzeri sağlam bir yapıya sahiptir. Ancak asıl sihir içeride gizlidir. Sarayın kalbinde yer alan Palatina Şapeli, dünya üzerindeki en göz kamaştırıcı sanat eserlerinden biridir. 12. yüzyılda Kral II. Ruggero tarafından yaptırılan şapelin duvarları, İncil'den sahneleri betimleyen, milyonlarca küçük cam ve altın parçasından oluşan Bizans mozaikleriyle kaplıdır. Işık içeri süzüldüğünde duvarlardaki altın adeta parıldar ve size uhrevi bir deneyim yaşatır. Şapelin tavanı ise Arap ustaların elinden çıkma, İslam sanatının en güzel örneklerinden olan ahşap oymalı mukarnaslarla süslüdür. Hristiyan mozaikleri ve İslami tavan sanatının bu eşsiz birlikteliği, Norman Sicilyası'nın o dönemdeki inanılmaz kültürel hoşgörüsünün ve sentezinin kanıtıdır. Bu kadar yoğun tarihi ve sanatsal detayı kaçırmamak adına, genellikle şehrin bu anıtsal merkezini kapsayan profesyonel Palermo Turları, size rehber eşliğinde derinlemesine bir anlayış sunabilir.

Teatro Massimo

Avrupa'nın en büyük üçüncü opera binası olan Teatro Massimo, heybetli Neoklasik mimarisiyle şehrin kültürel simgelerinden biridir. Merdivenlerinde Baba III filminin o meşhur final sahnesinin çekildiği bu yapı, sadece dışarıdan görmekle kalmayıp fırsatınız varsa içinde bir opera veya bale gösterisi izlemek için de harika bir mekandır.

Palermo'nun Gerçek Ruhu Pazarlarda mı Saklıdır?

Anıtları gezdikten sonra Palermo'nun atan kalbini, yani tarihi sokak pazarlarını hissetme zamanı. Ballarò, Vucciria ve Capo pazarları, size şehrin en filtresiz, en enerjik ve en otantik yüzünü gösterir. Burası, satıcıların abbanniate denilen melodik bağırışlarının, tezgahlardaki taze kesilmiş kılıçbalığının, kan portakallarının, devasa enginarların ve yerel peynirlerin kokusuna karıştığı bir duyular festivalidir. Dar sokaklarda ilerlerken etrafınızı saran bu canlılık, Palermo'nun bin yıllık Arap geçmişinin ne kadar derine işlediğini size anında hissettirir. Özellikle Batı Sicilya'nın kendine özgü sakinliği ve düzeniyle bir karşılaştırma yapıldığında, Palermo'nun bu kaotik ruhu daha da belirginleşir. Planlayacağınız bir Trapani Palermo Turu, size bir yanda tuz tavalarının dingin beyazlığı ve Trapani'nin zarif limanını, diğer yanda ise Palermo pazarlarının bu coşkulu karmaşasını aynı seyahatte deneyimleyerek adanın zıtlıklarla dolu güzelliğini gözler önüne serer.

Sicilya'nın Lezzet Başkentinde Damakları Hangi Maceralar Bekliyor?

Bu kapsamlı Palermo Gezi Rehberi'nin en lezzetli bölümüne geldik. Palermo bir gurme cennetidir ve bu cennetin kapıları sokaklarda aralanır. Mutlaka tatmanız gerekenler şunlardır:

Arancina

Palermolular için bu bir yemektir, bir atıştırmalık değil. Dışı çıtır çıtır pane harcıyla kaplı, içi safranlı risotto ve genellikle etli ragu veya tereyağlı jambon-mozzarella ile doldurulmuş bu pirinç topu, başlı başına bir öğündür.

Pani ca Meusa

Cesur damaklar için gerçek bir Palermo klasiğidir. Susamlı yumuşak bir ekmeğin arasına, haşlanmış ve ince kıyılmış dana dalağı ve akciğerinin konulmasıyla hazırlanır. Schettu veya maritatu olarak sipariş edebilirsiniz.

Pasta con le Sarde

Palermo'nun imza yemeğidir. Taze sardalya, yabani rezene, çam fıstığı, kuru üzüm ve safranın bir araya geldiği, tatlı, tuzlu ve umami notalarını birleştiren bu makarna, Sicilya'nın Arap etkilerini en net şekilde yansıtan lezzetlerden biridir.

Cannoli ve Cassata

Tatlı finallerin kralları. Dışı çıtır bir hamurdan yapılan ve sipariş anında tatlı ricotta peyniri kremasıyla doldurulan Cannoli ile badem ezmesi, pandispanya ve şekerlenmiş meyvelerle hazırlanan gösterişli Cassata Siciliana arasında seçim yapmakta zorlanacaksınız.

Sicilya'nın gastronomik zenginliği bölgeden bölgeye büyük farklılıklar gösterir. Bu yüzden, adanın lezzet haritasını daha geniş bir perspektiften görmek isterseniz, bir Palermo Catania Turu size harika bir fırsat sunar. Palermo'nun Arap etkili, kompleks tatlarını deneyimledikten sonra, Etna Yanardağının bereketli topraklarında yetişen fıstıklar, bademler ve narenciyelerle zenginleşen Katanya mutfağını tatmak, adanın ne kadar çeşitli bir damak zevkine sahip olduğunu kanıtlar.

Palermo Yeterli midir? Yoksa Kapsamlı Bir Sicilya Keşfi mi Gerekir?

Palermo, şüphesiz adanın en büyüleyici şehirlerinden biridir, ancak Sicilya'nın hikayesi burada bitmez. Şehrin hemen dışındaki Monreale kasabasında bulunan Monreale Katedrali, Palatina Şapeli'ndekileri bile gölgede bırakacak kadar geniş ve göz alıcı mozaikleriyle mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Ancak adanın ruhunu tam anlamıyla kavramak için daha geniş bir keşif şarttır. Bu noktada, sadece Palermo'ya odaklanmak yerine kapsamlı bir Sicilya Palermo Turu düşünmek, size Agrigento'daki antik Yunan Tapınaklar Vadisi'ni, Siraküza'nın büyüleyici Ortigia Adası'nı ve Taormina'nın muhteşem manzaralarını da görme imkanı tanır. Sicilya, her köşesinde farklı bir medeniyetin izini taşıyan devasa bir hazine sandığı gibidir ve Palermo bu sandığın sadece en parlak mücevherlerinden biridir.

Elinizdeki bu Palermo Gezi Rehberi, size yol göstermek için bir başlangıç noktasıdır. Ancak Palermo'yu gerçekten yaşamak, o planlanmamış anlarda, dar bir sokakta karşınıza çıkan Barok bir kilisenin ihtişamında veya bir pazarcının size uzattığı taze bir incirin tadında saklıdır. Bu zengin senfoniyi ustaca bir orkestra şefi gibi yöneten, konaklamadan ulaşıma, yerel rehberlerden gizli kalmış lezzet duraklarına kadar her detayı sizin için düşünen Avrupa Rüyası tur firması, bu potansiyel olarak karmaşık geziyi stressiz ve unutulmaz bir deneyime dönüştürmektedir. Onların sunduğu her şey dahil konseptiyle, size sadece Sicilya'nın büyüsüne kendinizi bırakmak kalır.